Ürdün’ün başkenti Amman yakınlarındaki Salt kentinde bulunan Osmanlı döneminden kalma İskandarani adlı tarihi yapı, hiçbir özelliğinden ödün vermeden şeklini sağlam bir şekilde korumaya devam ediyor.
Kentteki, Osmanlı dönemi simgelerinden biri olan ve inşası 180 yıl öncesine dayanan tarihi yapı, yerli ve yabancı turistlere şimdilerde modern bir kafe olarak hizmet veriyor.
Salt, Ürdün Haşimi Krallığının en büyük dördüncü kenti olarak kabul ediliyor. Büyük İskender zamanında kenti ele geçirip bir tapınak inşa ettiren Yunan komutana atıfla kentin ismi “Saltos” olarak da biliniyor.
Salt kentinin sembollerinden biri olarak kabul edilen İskandarani adlı tarihi yapı, Türk asıllı mirasçıları tarafından aslına uygun olarak elden geçirilerek kafe olarak hizmete sunulmuş.
Kafenin sahibi 38 yaşındaki Muhammed Bakir, bu mekanın ilk zamanlarda at barınağı olarak kullanıldığını, ardından 1960 yılında şekerleme atölyesine dönüştüğünü ve 1982 yılına kadar bu şekilde devam ettiğini ifade etti.
Bakir, “Mekan 2016 yılına kadar kendi haline terk edilmişti. Daha sonra kökeni Hatay’ın İskenderun ilçesine dayanan amcam ve ben şimdiki haliyle kafeye dönüştürmeye karar verdik. Adını da İskandarani (İskenderunlu) koyduk.” dedi.
Mekanın kemer sistemi ya da Osmanlı düğümü motifi olarak bilinen yapı ile karakterize edildiğini belirten Bakir, Osmanlı tarihini canlandırması ve atalardan kalmasının da kendilerini bu mekana bağladığını ve motive ettiğini söyledi.
Bakir, yapının yarısının caddenin alt kısmında olduğunu ve içinde ziyaretçi kabul ettikleri bir mağaranın bulunduğunu belirterek, mekanın sahip olduğu atmosfer, menüsü ve Türk müziği yayınıyla diğer yerlerden ayrıldığını kaydetti.
“Mekan, kentte bulunan Türk Şehitliğine yakın. Oraya giden her Türk, kafeye gidip çayını içer.” diyen Bakir, Ürdün’ün farklı kentlerinden yerel ziyaretçilerin yanı sıra yabancıların da buraya geldiğini ifade ederek, yoğun müşteri sonucu yakın gelecekte mekanı genişletmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
İskandarani Kafesi müşterilerinden Nur Melkavi de mekanın güzel ve düzenli bir yer olduğunu, tarihi duygu taşıdığını, içindeki her şeyin de tatlı ve özel olduğunu söyledi.
Turist bir grupla mekanı ziyaret eden Yasmin Arafat (15) ise, “Buradaki her şey tarihi. Bu mekan, anne ve babamızın bize anlattığı gibi bizi eski günlere götürüyor.” dedi.
38 yaşındaki İngiliz turist Nataşa Col ise Ürdün’ü ilk kez ziyaret ettiğini, geldikleri Salt kentinde bulunan mekanı da çok güzel gördüklerini ifade ederek mekanın Osmanlı havasını hissettirdiğini söyledi.
Kafede Türk çayı içen Ürdünlü Mahmud Amir, mekanı Salt kentinin “ruhu” olarak nitelendirerek, “Kente geldiğinizde mutlaka uğramanız gereken belli başlı istasyonlar var. Bu kafe de o istasyonlardan biri. Oturduğunuzda güzel bir rahatlık hissediyorsunuz.” diye konuştu.
SALT KENTİNDEKİ TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Amman’a 30 kilometre mesafede yer alan Salt kentindeki “Türk Şehitliği”nde ziyaretçileri, yaklaşık bir asır önce bu topraklarda vatanları uğruna can veren askerlerin isimlerinin yazılı olduğu anıt karşılıyor.
Anıtta şimdiye kadar kimlikleri tespit edilen Türkiye ve Amman doğumlu şehitlerin isimleri yer alıyor.
Şehitler makamı olarak adlandırılan mağarada ise şehitlerin aziz hatırası için yapılan temsili kabir bulunuyor ve burada 24 saat Kur’an-ı Kerim okutuluyor.
Şehitler makamının yanında ayrıca açılışı 2009’da yapılan bir müze de yer alıyor.
Burada Osmanlı birliklerinin bölgedeki kahramanlıklarını anlatan fotoğraflar ile dönemin askerlerinin giydiği üniforma ve kullandığı teçhizat sergileniyor.
Salt kenti 27 Haziran’da Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından “hoşgörü ve misafirperverlik şehri” olarak adlandırılarak Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştı.
Kültürel ve dini çeşitliliği ile öne çıkan şehir, başta Sultan İkinci Abdülhamid’in tahta çıkması vesilesiyle inşa edilen Osmanlı Saray Evi olmak üzere birçok tarihi, arkeolojik ve miras alanına ev sahipliği yapıyor.