O günkü güzelliği artık göremediğini belirten fotoğraf sanatçısı Sönmez, “Çünkü o dönemde haziran ayının ortasında kar var, yeşillik var, göller su ile dolu. Küçük gölün orada yol olmadığı için arabalar da geçmiyordu. Geçen yılar içerisinde çevre bozuldu. İklim değişti. Sular çekildi. Kar eskisi gibi yerde kalmıyor, yeşillik olmuyor” dedi.
Van Gölü Havzası’nda, Bitlis’in sınırlarında yer alan ve Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında ‘Mükemmeliyet Ödülü‘ alan 2 bin 250 rakımlı Nemrut Krater Gölü’nün ilk renkli panoramik fotoğrafı, Fotoğraf Sanatçısı Adem Sönmez tarafından 13 Haziran 1992’de çekildi. Muş’ta fotoğraf stüdyosu olan 4 çocuk babası Sönmez, 4 karelik panoramik fotoğrafı ise dönemin imkanlarında 5 yıl sonra 500 dolar ödeme yaparak İstanbul’da bastırdı. 4 karenin birleştirildiği fotoğraf, kısa sürede büyük ilgi gördü. Bitlis Valiliği, Tatvan Kaymakamlığı tanıtım amaçlı bu fotoğrafı kullanırken, dönemin gazeteleri ve uluslararası dergilerde fotoğrafa geniş yer verip, Nemrut Krater Gölü’nün tanıtımına katkı sundu.
32 yıl boyunca yaşanan değişimleri değerlendirmek, sadece bir bellek tazeleme değil, aynı zamanda geleceğe dair dersler çıkarma fırsatı da sunuyor. Sönmez, Nemrut Krater Gölü’ne ziyarete gelen gençlere ilk çektiği fotoğrafı göstererek, fotoğrafı nasıl ve hangi makineyle çektiği hakkında bilgiler verdi.
1992 yılında çektiği fotoğrafın aynısını çekmek için defalarca zirveye çıktığını ancak bir türlü aynı kareyi çekemediğini belirten Sönmez, 32 yılda çok şeyin değiştiğini söyledi. Sönmez, “Bu bölgenin fotoğrafçısı sayılırım. Benim ilk Nemrut’u tanıtmam 1983’te bir dağcı arkadaşla gelmiştik. Kamp kurduk. İlk dağcılık eğitimini gördük. O zaman durduğumuz şu tepeler doğaldı. Hiç el değmemişti. O günden bugüne sürekli gidip geliyorum ve hep çektiğim fotoğraflarla burayı tanıtacağım diye her sene fotoğraf çektim. En son 13 Haziran 1992’de zirvedeki tepelere çıktım. Zirveden dört parça fotoğraf aldım. O panoramik meşhur herkesin bildiği o fotoğrafı çektim o zamanlar. Tabi o zaman photoshop falan yoktu. Kartpostal poster yapacağız, 5 yıl arşivimde bekledi. Ondan sonra İstanbul’da onu bir firmada slayta dönüştürdüm. O günün yaşamıyla bugünü kıyaslamak için diyorum, şu anda birleştirme işi telefonlar ve bilgisayarlar bedava yapıyor. O zaman ben 500 dolar ödedim bunları birleştirmek için. O zaman teknoloji yeni yeni gelmişti ve o kartpostallar dünyaya yayıldı. Dünyaya yayıldıktan sonra insanlar burayı tanıdı” dedi.
Adem Sönmez, Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) çerçevesinde ‘Mükemmeliyet Ödülü’ alan Nemrut’taki çevre kirliliğine de dikkat çekerek, “Üzüldüğüm en büyük şey, hem iklim değişimi hem de bizim toplum maalesef bir şeyin kıymetini bilmiyor. Kirletiyor. Bu tabelalar milli park statüsüne geçtikten sonra yasaklandı. Hayvanlar yasaklandı, koyunlar yasaklandı. Çok güzel oldu, orman oldu. Eskiden bu ağaçlar falan yoktu. Şimdi kocaman bir orman oldu. Şu an üzüldüğüm şey ise bu tabelaları kırmışlar, parçalamışlar. İnsanlarımız buranın değerini ve kıymetini bilmeli artık. Bu bizimdir. Bir daha olmaz. 40, 30 ve hatta 20 sene önce gördüğüm görüntü şu anda yok. Dünyaca ünlü bir krater gölü ne yazık ki toplumumuz bunun kıymetini bilmiyor. İnşallah Nemrut Krater Gölü hak ettiği yere gelecek” şeklinde konuştu.