Süleymaniye Külliyesi, İstanbul’un tarihi Suriçi bölgesinde yer alıyor ve 467 yıldır hem manevi hem de kültürel bir merkez olarak varlığını sürdürüyor. İnşasında Osmanlı İmparatorluğunun dört bir yanından getirilen malzemelerin kullanıldığı biliniyor. Yapının inşasına 896 bin 360 altın ve 82 bin 900 akçe harcanmış. Bu miktar, günümüz hesaplamalarıyla yaklaşık 3 bin 200 kilo altına tekabül ediyor. Külliyenin inşasında, toplamda 3 bin 523 işçi görev aldığı ve bu işçilerin 1713’ünün Müslüman olduğu biliniyor.
Süleymaniye Külliyesi sadece bir cami değil, aynı zamanda bilim ve sanatın merkezi olarak da inşa edilmiştir. Cami, dört medrese, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan türbeleri, darüşşifa, hamam, darülhadis ve Mimar Sinan Türbesi gibi 15 farklı bölümden oluşur.
Caminin mimari detayları da Osmanlı’nın ihtişamını gözler önüne seriyor. 53 metre yüksekliğindeki ana kubbe, dört halifeye ithaf edilen 30’ar tonluk dört fil ayağı üzerine oturmuş. Ayrıca, caminin dört minaresi, Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki 4. on şerefe ise Osmanlı’nın 10. padişahı olduğunu simgeliyor.
Süleymaniye Camii, Osmanlı döneminde önemli bir eğitim merkezi olarak kullanılmış ve bugün de bu mirası devam ettiriyor. 2018 yılından bu yana külliye, İbn Haldun Üniversitesi’nin Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ve İslami İlimler Fakültesi’ne ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’un kültürel ve tarihi mirasının en önemli parçalarından biri olan Süleymaniye Camii ve Külliyesi, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Görkemli eser, ziyaretçilerine Osmanlı mimarisinin zirve noktasını deneyimleme fırsatı sunuyor.
Süleymaniye Camii’ni ziyaret ederek hem tarihe tanıklık edebilir hem de İstanbul’un büyüleyici manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.