Orta Asya’da 1000 yıl önce İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devleti Karahanlılar döneminden kalma Kırgızistan’daki yuvarlak gövdeli Burana Kulesi, tarihi ve mimarisiyle yerli ve yabancı turistlerce sıkça ziyaret ediliyor.
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’in 71 kilometre doğusundaki Tokmok şehrine 12 kilometre uzaklıktaki Burana Kulesi, doğal güzelliğiyle dikkati çeken Çuy Vadisi’nde yer alıyor. Tarihi kaynaklara göre Burana Kulesi, Bilge Kül Kadir Han tarafından 840 yılında kurulan Karahanlı hanedanlığının ilk ilim ve kültür başkenti Balasagun’un kalıntılarından biri olarak bugüne kadar ulaştı.
Burana Kulesi, dönemin kültür ve mimarisine ışık tutuyor
Tanrı Dağları’nda İslam dininin yaygınlaşmaya başladığı Balasagın’ın merkezinde yapılan caminin yanında 11. yüzyılda kurulan kule, hem ezan okunan yer olarak hem de gözetleme kulesi olarak işlev gördü. Kurulduğu dönemin kültür ve mimarisine ışık tutan kule, ilk inşa edildiğinde yüksekliği 45-46 metreydi.
Kule, sonraki yüzyıllarda meydana gelen afetlerde hasar görmesi sonucu 24 metreye düştü. Kulenin güney tarafında, 6 metre yükseklikteki giriş kapısından kulenin tepesine, dar bir döner merdivenle ulaşılıyor. Burana Kulesi’ndeki merdivenin aydınlatılması için mazgal açıklığı şeklinde 2 penceresi bulunuyor. Karahanlı devletinin Orta Asya’da kurduğu diğer mevcut minarelerin mimarisine kıyasla Burana Kulesi’nin, hepsinden önce inşa edildiği düşünülüyor.
Ülkenin kültürel mirası kule, devletin koruması altında tutuluyor ve UNESCO’nun Dünya Somut Kültürel Miras Listesi’nde yer alıyor. Kulenin çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkarılan ev ve iş aletleri, 4 türbe ve hamam kalıntıları, taş değirmenleri ve balbal taşları, Burana Kulesi Ulusal Arkeoloji ve Mimari Kompleksi’nde sergileniyor.
Tarihi kule hem minare hem de gözetleme kulesi olarak işlev gördü
Burana Kulesi Ulusal Arkeoloji ve Mimari Kompleksi Müdürü Anita Şamenova, yaptığı açıklamada, Burana kulesinin hem minare hem de gözetleme kulesi olarak işlev gördüğünü anlattı. Şamenova, 11. yüzyılın başında balçıktan pişirilmiş ince tuğladan kurulan ve yine tuğla malzemeleriyle süslenen Burana Kulesi’nin 1927-1928 ve 1970-1974 yıllarında iki defa restore edildiğini belirtti.
Kompleksin, Burana Kulesi’nin yer aldığı alana 1976 yılında kurulduğunu anımsatan Şamenova, kulenin yerli ve yabancı turistlerden ve ziyaretçilerden yoğun ilgi görmeye devam ettiğini ifade etti. Şamenova, kulenin yer aldığı tarihi Balasagın şehrinde (Türk edebiyatı için temel bir eser olan) Kutadgu Bilig’in yazarı Ulu Yusuf Has Hacib’in doğduğunu ve bu şehirde eğitim gördüğüne dikkati çekti.
Komplekste sergilenen tarihi yapıların önemini vurgulayan Şamenova, komplekste kazı çalışmalarının yeniden yapılması halinde Balasagın şehrine ait çıkacak gizemli arkeolojik bulguların insanlık tarihine ışık tutacağına inandığını kaydetti.