Cezayir’in güneyindeki Batna şehrinde bulunan Roma antik kenti Timgad, 1765’te İngiliz arkeolog James Bruce tarafından keşfedilinceye kadar yüzlerce yıl çöl kumlarının altında gizli kaldı. Roma İmparatoru Trajan’ın emriyle milattan sonra 100 yılında inşa edilen ve her yıl on binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Timgad, 1982’den beri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor ( Hamza Zait – Anadolu Ajansı )

Afrika’nın en büyük antik kenti “çölün kapısı” Timgad

Cezayir’in güneyindeki Batna şehrinde bulunan Roma antik kenti Timgad, 1765’te İngiliz arkeolog James Bruce tarafından keşfedilinceye kadar yüzlerce yıl çöl kumlarının altında gizli kaldı. Cezayirlilerin “Çölün Kapısı” olarak adlandırdığı Batna’da yer alan Afrika’nın en büyük antik kenti, Roma İmparatoru Trajan’ın emriyle milattan sonra 100 yılında inşa edildi.

Timgad

Roma İmparatorluğu’na güneyden gelecek saldırıları engellemek ve ticaret yollarının güvenliği için inşa edilen şehir, Vandal Krallığı’nın Kuzey Afrika’daki yağmaları nedeniyle terk edilmiş. Yüzyıllar boyu kimsenin yaşamadığı şehrin üzeri zamanla güneyden gelen çöl fırtınalarının taşıdığı kumlarla kapanmış. Şu an Afrika’nın en büyük açık hava müzesi olma özelliğini taşıyan Timgad, Cezayir’e İngiltere Konsolosu olarak gelen arkeolog James Bruce tarafından 1765’te tesadüfen yeniden keşfedildi.

Uzun süre yerin altında saklı kalan şehir, Cezayir’in Fransa sömürgesi döneminde bir grup Fransız arkeoloğun çalışmasıyla kısmen ortaya çıkarılsa da kazıların tamamlanması Cezayir’in 1962’de bağımsızlığını elde etmesinden sonra devam ettirilen arkeolojik çalışmalarla sağlandı.

“Romalıların nasıl yaşadıklarını keşfediyorum”

Antik kenti ziyarete gelen Cezayirli sinema oyuncusu İman Nuvel, yaptığı açıklamada Timgad’a daha önce de geldiğini ve her seferinde keyifli vakit geçirdiğini söyledi. Timgad antik kentini gezerken kendisini tarihte yolculuğa çıkmış gibi hissettiğini belirten Nuvel, “O dönemki Romalıların nasıl yaşadıklarını keşfediyorum. Romalılar yerleştikleri yerleri stratejik konumuna göre seçiyorlar; örneğin tarıma ve ekime elverişli yerleri, güvenlikli yerleri, tabiatı güzel olan ve ticari noktalara yakın yerleri tercih ediyorlar.” dedi.

Roma dönemi şehirlerinin günümüzde mühendislik alanına da faydalı olduğunu kaydeden Cezayirli oyuncu, “Tarih boyunca Cezayir’den birçok farklı medeniyet geçti. Her yerini gezmiş olmama rağmen her seferinde farklı şeyler bulmaya, keşfetmeye devam ediyorum.” diye konuştu.

Bölgedeki tarihi eserleri ziyarete gelen Tunuslu Velid Dibuni ise Cezayir’e birçok kere gelmesine ve otuzdan fazla şehri gezmesine rağmen Timgad’a ilk kez geldiğini söyledi. Antik kentten etkilendiğini belirten Dibuni, böyle eserlerden daha iyi istifade edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bölgeden çıkarılan eserler müzede sergileniyor

Timgad antik kenti girişinde yer alan müzede görev yapan Batna Arkeolojik Rehberi Nasreddin Burzan, müzede bölgeden çıkarılan 86 mozaiğin sergilendiğini söyledi. Burzan, müzede ayrıca eski dönemlere ait hayvan ve bitki fosillerinin bulunduğunu ifade etti. Avrupa’da yapılan mozaiklerin daha çok siyah ve beyaz olduğunu ifade eden Burzan, “Timgad’ın toprak çeşitliliği nedeniyle renkli Roma mozaiklerinin gelişimi burada sağlandı.” diye konuştu.

Her yıl on binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Timgad, 1982’den beri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir