THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, İspanya’nın başkenti Madrid’de Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli’nin de yer aldığı gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin dünyaya açılan markası Türk Hava Yolları’nın Madrid’de gerçekleştirdiği görkemli Türkiye tanıtım gecesinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, önemli konulara değindi.
THY’nin yatırımlarında Türkiye’nin tanıtımına katkı verildiğini belirten Ahmet Bolat, geçtiğimiz yıl ülkeye 18 milyar dolarlık döviz girdisi sağladıklarını kaydetti. İspanya’da en çok izlenen 10 dizinin 9’unun Türk dizisi olduğuna vurgu yapan Bolat bu şekilde Türkiye’nin tanıtımı konusunda faaliyetler yürüttüklerini ifade etti. Kapadokya’nın ardından Frigya Vadisi’nin tanıtımı üzerinde çalıştıklarının altını çizen Ahmet Bolat, THY’nin dünden bugüne nereden nereye geldiğine dair yaşanmış örneklerle de birçok noktaya temas etti.
Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli’nin de yer aldığı gazetecilere röportaj veren THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın açıklamaları şöyle…
UÇAKLARDAKİ KRİTİK PARÇALARIN BİR KISMI ÜLKEMİZDE ÜRETİLİYOR
Filonun daha da büyütülmesi ile ilgili çalışmalarınız var. Son durumla ilgili neler söylersiniz?
Havacılıkta en önemli sıkıntı uçak yokluğu. Boeing’deki üretim ve kalite sıkıntıları devam ediyor. Airbus’ta da üretim sıkıntıları var. Onunla ilgili olarak Türkiye’de lansman yaptık. Özellikle Airbus’ta Türkiye’deki üretim hatlarını yani tedarik zincirlerini nasıl güçlendirebilirler diye… Uçakta 3 milyon parça oluyor. Kritik parçaların bir kısmı Türkiye’de üretilebiliyor. Özellikle motor parçaları. Boeing 787 motorlarının, G motorlarının ekseri parçası Türkiye’de üretiliyor. Bizde böyle kabiliyet var. Bunu Airbus’ta kullanarak kendi tedarik zincirlerindeki güçlendirmeleri yapabilirler diye böyle bir anlaşma yaptık, bunu takip ediyoruz.
Ama kısa dönemde problem çözülmeyecek gibi gözüküyor. O açıdan; iç hatlarda olsun, dış hatların bazılarında olsun kapasite kesmek zorunda kalıyoruz. İç hatlarda başka şekilde ulaşılabilen yerlerde Türk Hava Yolları olarak çekilebiliyoruz. Neden? Onun yerine Avrupa’dan özellikle dar gövdelerde, Orta Doğu’dan ülkemize turist getirmek üzere kurguluyoruz. O şekilde optimize ediyoruz.
THY TÜRKİYE’YE 1 YILDA 18 MİLYAR DOLAR DÖVİZ GETİRDİ
Fakat 2023 rakamlarına baktığımızda Türk Hava Yolları Türkiye’ye 18 milyar dolar döviz getirmiş. Bunun 8 milyarı cari fazlalık olarak Türkiye’de dolar olarak kalmış. Yani Türkiye’nin ithalat-ihracatla özellikle enerji sektöründe 100 milyar dolara yakın cari açığı var. Bunun 12’de 1’ini Türk Hava Yolları kapatmış, 8 milyar dolarla. O açıdan optimize ederken kapasiteyi, Türkiye’ye turizm gelirleri getirecek hatlarda kalmaya çalışıyoruz. Keseceğimiz diğer hatlarda kesmeye çalışıyoruz.
Bu geliri en çok getiren hatlar hangileri?
Uzak hatlar güzel… Atlanta’da aldığımız bir yolcu Phuket’e gidiyorsa, 40-50 dolar ucuz bulduğunda başka hava yoluna gidiyor. Bu yolcu İstanbul Havalimanı’nda birkaç saat kalıyor ve gidiyor. Türkiye’ye o kadar büyük katkısı olmuyor. Ama Atlanta’dan gelen yolcu Türkiye’de tatil yapmaya, 3-4 bin dolar harcamaya geliyorsa bilet fiyatları 100-150 dolar fazla olduğunda bu insan onu önemsemiyor. Yani, Türkiye’ye ve Türk turizmine gelen yolcunun, Türk Hava Yolları’na böyle bir katkısı olur.
Aslında biz sadece Türk turizmi için değil, dolaylı olarak Türk Hava Yolları’nın gelirini de optimize ediyoruz. Ama biliyorsunuz Türk Hava Yolları olarak bütün dünyaya herkesi en hızlı bağlayan bir hava yoluyuz biz. İstanbul Havalimanı’na gelen bir yolcu, ortalamada 2 saat 20 dakika bekliyor bir sonraki seferine gidebilmesi için bağlantılarda. Bazı havalimanlarında görürsünüz yerlerde uyuyan bazı yolcular falan… İstanbul’da pek görülmez bu. Çünkü bizim büyük bir ağımız, sürekli frekansımız olduğu için yolcu bir sonraki sefere hemen bağlanabiliyor. Bu özelliğimiz devam edecek. Yani, dünyada insanları sevdiklerine en kolay, en çabuk ve en güvenli, konforlu hizmette bağlayan havayolu olmaya devam edeceğiz. Ama bunun yanında şimdi şunu anlatıyoruz, onun için ekibi de ona göre hep takviye ediyoruz.
Türkiye’nin tanıtımı noktasında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Türkiye, sadece medeniyetin başlangıç noktası olmamış; aynı zamanda birçok medeniyetin geliştiği, yayıldığı ve başka bir yere geçtiği kavşak olmuş. Bunu anlatıyoruz bütün dünyaya. Medeniyetleri de birleştiren bir ülke Türkiye aslında.
İSPANYA’DA EN ÇOK İZLENEN 10 DİZİNİN 9’U TÜRK YAPIMI
- Reklam filminiz de çok güzel olmuş…
Biz artık yeni yeni şeyler buluyoruz. Özellikle Kerem Bürsin gibi tanınan artistlerimiz var. Mesela bu akşam Melis Sezen de bizimle beraber. Melis Sezen ile birlikte Frigya Vadisi ve Afyon’da bir takım çekimler yaptık.
Kapadokya, İspanyollar tarafından çok biliniyor. Türkiye’ye gelen İspanyolların çoğu Kapadokya’ya gidiyor. Ama Frigya Vadisi, Kapadokya’dan daha büyük bir yer, Türkiye’de de çok az biliniyor. Şimdi onu dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz. 3000 yıla yakın bir medeniyetin yaşadığı bir yer. İşte bizim hep çocukken duyduğumuz Midas’ın memleketi, Midas’ın kulaklarının olduğu yer Frigya. Kördüğümün olduğu yer Gordion, Ankara’dan başlayarak Afyon’u içine alan 540 kilometrelik bir kültür patikası var.
Şimdi AJET ile Ankara’ya getirip oradan başlayacağımız bir kültür turu var, Kapadokya’yı da içine alıyor. Ankara, Eskişehir, Afyon, Konya ve Nevşehir ve tekrar Ankara…
HEDEF ANKARA’YA 5 MİLYON TURİST
Ankara’ya 5 milyon turist getirme projemiz var. Ankara, Türkiye’nin 3. büyük turizm destinasyonu. Ülkemizin tarih, medeniyet ve kültür özelliğini ön plana çıkarıyoruz. Antalya; deniz, kum, güneş… İspanyollara onu anlatmanın bir anlamı yok.
İspanyollar dini açıdan koyu Katolikler. Türkiye’ye geliyorlar. Türkiye inanç turizminin bir parçası. Mesela dünyadaki 7 kaya kilisesinin 2’si Türkiye’dedir. Bir Kapadokya, diğeri de Frigya’dır. Biz de yavaş yavaş ülkemizi keşfederek 21 adet UNESCO miras listemizi birer yıl arayla tanıtmaya çalışıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile buradaki yayınları 3 katına çıkardık.
HEDEF 1 MİLYON İSPANYOL TURİSTİ TÜRKİYE’YE GETİRMEK
İspanya’da HBO kanalında en çok izlenen 10 dizinin 9’u Türk dizisi. Türkiye artık çok biliniyor İspanya’da, çok tutuluyor. Bizim de Madrid’e uçuşumuzun 40. yılı… O nedenle buraya geldik, 2009 yılında 374 bin İspanyol Türkiye’ye gelmiş. Geçen sene Türkiye’ye gelen İspanyol sayısı 324 bin. Şimdi hedefimiz Türkiye’ye 1 milyon İspanyol’u getirmek. Bu 3 katı demek oluyor. Çok zor bir hedef değil, Kapadokya gibi diğer şehirlerimizi anlatmaya çalışıyoruz.
Mesela Güney Amerika’da da böyle bir hedefimiz var ama Güney Amerikalı bir turistin tekrardan Türkiye’ye gelme ihtimali biraz daha düşük olabiliyor İspanya’ya nazaran. Ama İspanya 4 saat, Barcelona 3 saat… O açıdan Türkiye’ye gelen bir İspanyol’u tekrardan Türkiye’ye getirmek için böyle programlarımız var.
1 AY TÜRKİYE’DE KAL TÜRKÇE ÖĞREN
Şimdi burada ilan edeceğimiz ‘4 hafta Türkiye’de kal, dizileri izle, Türkçe öğren’ gibi bir paket programımız olacak özel bir fiyatla. 4 yıldızlı otellerde kalacaklar, İstanbul Üniversitesi’yle ortak çalışıyoruz. Sabahları öğlene kadar işin teorisini öğrenecek. Öğleden sonra da çıkacak Sultanahmet Meydanı’nda, Kapalıçarşı’da pratiğini yapacak. Özellikle emekli olmuş ev kadınları, evde sürekli oturması gerekmeyen insanlar için güzel bir program. Onun da tutacağına inanıyoruz.
Bu programı nerede tanıtacaksınız?
Bu akşamki tanıtım etkinliğine 130’dan fazla acentemiz geliyor. Aslında biz yeni bir şey başlatmıyoruz, olan bir şeyi biraz daha ivme kazandırmak için yaptığımız bir çalışma. Yoksa bizim tanıtım faaliyetlerimiz sürekli sürüyor. Gelir yönetimi, pazarlama ve satış açısından… Yoksa Türk Hava Yolları bu kadar başarılı olamazdı. Biliyorsunuz havacılıkta her sene 1-2 şirket batıyor. Evet, insanlar seyahat ediyor ama havacılık hakikaten zor bir sektör. O açıdan çok başarılı tanıtım ve pazarlama stratejisinin olması lazım.
Türk Hava Yolları’nın son 2 senedir, pandemiden sonra işe başlayamayan firmaların yolcusunu da aldı. Ama şimdi bütün hava yolları uçuyor artık. Ekstra kapasiteler koyuyorlar. O açıdan bizim pazarlama ve satış aynı hızda devam ediyor. Yeni soluk getirmek için özellikle nokta atışı bazı ülkelere gidiyoruz. Burası da o kapsamda yapıldı. AJET’i de programlara koyuyoruz artık. Böyle çeşit çeşit programlarla ülkemizin turizm kapasitesini, özelliklerini, varlıklarını dünyaya tanıtarak hizmet ihracatındaki rakamı artırmaya çalışıyoruz.
HİZMET İHRACATININ TAŞIMA KOLUYUZ
2023 yılında hizmet ihracatı rakamı 100 milyar dolar oldu. AJET’teki rakamlar bizim rakamlara çok benzer. Hizmet ihracatının cari fazlası 52 milyar dolar oldu. Bu 100’e çıktığında, 2 katına çıktığında Türkiye’deki cari açık kapanmış olacak. O açıdan 10 sektörle beraber hizmet ihracatının taşıma kolu, turizm kolu olarak ülkemize katkıya devam edeceğiz.
İspanya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 2023’te 324 bindi. Bu seneki faaliyetlerle bunu 500’e, sonrasında 1 milyona çıkarmaya çalışıyoruz.
İspanya’da Türk dizileri çok meşhur ve yaygın. Artistler de çok biliniyor. Burası Akdeniz ülkesi, o açıdan bir sıcaklık var. İspanyollar Türkiye’ye gelince evinde gibi hissediyor, yabancı bir yere gitmiyor. ‘Biz insanlara nasıl hitap edelim ki Türkiye’ye olan ilgiyi daha fazla artıralım, ülkemize gelsinler’. Bunun için beraber çalışıyoruz.
İSPANYA’YA 154 ÜLKEDEN YOLCU TAŞIDIK
İspanyollar en çok Kapadokya’ya mı yoksa İstanbul’a mı seyahat ediyor?
Önce İstanbul, sonra Kapadokya…
İspanya’ya da 1.4 milyon yolcu taşımışız geçen sene. Bunların yaklaşık 220 bini Türk turistler oluşturuyor. Diğerleri de dünyanın 154 ülkesinden gelmiş. Yani bu önemli bir şey. şöyle ki ekonomik olarak da Türk Hava Yolları gittiği ülkeye değer katıyor. Dünyanın 154 noktasından herhalde bu kadar geniş ağı olan başka firma yok herhalde.
Biz buranın ekonomisine katkıda bulunmuşuz. Burada şu anda uçuş hakları konusunda sınıra geldik. İspanyalılar Avrupa Birliği üyesi olduğu için AB’den bir takım bir takım kısıtlar var maalesef. Onu aşmaya çalışıyoruz ki ülkeler daha fazla gelişsin. Ülke ekonomilerine daha fazla katkıda bulunalım.
AB İLE AŞILMASI GEREKEN ENGEL VAR
Vize serbestliği anlamında mı?
Vize serbestliği var zaten. Şimdi Avrupa Birliği uçuş hakları konusunda Türkiye’nin imzalamasını istediği Kıbrıs Rum Kesiminin ‘Kıbrıs’ olarak tanınması da içinde geçiren bir anlaşma var. Biz orada bazı maddeleri kabul ettik. Bizde normalde şöyle; İspanya sivil havacılığın tanıdığı İspanyol bir şirket İspanya’dan Türkiye’ye geçebilir. Türkiye’de de öyle; bir Türk taşıyıcı İspanya’ya geçebilir. Başka bir yerdeki taşıyıcı Türkiye’den yolcu alıp İspanya’ya 5’inci frekans hakkı yoksa uçamaz. Ama Avrupa Birliği diyor ki; ‘ben bir komünite olarak bakıyorum. AB ülkelerinin hepsi Macaristan sivil havacılığında izni olan bir havayolu, İspanya’dan gelip Türkiye’ye taşısın…’. Bunu da kabul ettik, razı olduk. Ama AB işin siyasi yönü gelince bunu kullanmak istiyor. Orada bir tıkanma oldu. O nedenle AB üyelerinin frekanslarını artırarak Türkiye’den buraya gelmemiz zorlaştı. Onu bugün yapacağımız otoritelerle görüşmelerde ilişkilerimizin iyi olması sebebiyle bunları aşmaya çalışıyoruz.
DÜNYANIN EN BÜYÜK AIRBUS İŞLETİCİSİ OLACAĞIZ
Adım adım 100. yıla gidiliyor, marka değeri zaten çok yüksek. 100’üncü yılla ilgili herhangi bir çalışmanız var mı?
Evet, 9 sene kaldı.
100. yılı taçlandıracak şey şu… Havacılık kırılgan bir sektör. Bir takım beklenmedik olaylar karşısında batan şirketler oluyor. Biz THY’nin bu tür olaylara karşı dayanıklılığını artırmak üzere projeler geliştiriyoruz. Mesela kargo bölümümüzün Kuveyt’te olması çok işimize yaradı. Onun gibi başka alanlarda da bakım ve üretim konusunda THY Teknik AŞ.’de 330 yolcu uçağı kargo uçağına dönüştürebiliyor. AFW bir Alman şirketiyle beraber ortak olarak 330 uçağın ortası kaldırılıyor, kargoya dönüştürülüyor, güçlendiriliyor. Bunun gibi diğer projelere de bakıyoruz. Yine bir motor bakım şirketi kurma çalışmalarımız var. Rolls-Royce ve Airbus uçakları aldık. Onlar geldiğinde dünyada en büyük Airbus işleticisi olacağız…
Senede aşağı yukarı 50-60 tane motor bakıma girecek. Bu nedenle işte bir Rolls Royce bakım şirketi kurma konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Kargo muhtemelen ayrı bir şirket olacak birkaç sene sonra. O devam ediyor. Teknoloji şirketimizin dışa açılımı var. Ürettiği yazılımların dışa satılması projemiz var. Ama hubların hepsi stratejimizde yazılmış şeyler. Yani yeni birtakım şeyler keşfetmeyeceğiz. Ankara Esenboğa ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan THY’nin tamamen çıkması, AJET’e bırakması, çok önemli bir strateji.
Bunları birer birer hayata geçirerek daha güçlü bir THY oluşturacağız. Bu sene Türkiye’ye katkımız direkt ve yan katkılarla beraber 53-54 milyar dolar oldu. 10 yıl sonra hedefimiz 144 milyar dolar. Ve bu doğrultuda adımlar atıp, yatırımlar yapıp yolumuza devam ediyoruz. En önemli şey 2 kat büyürken, katkı nasıl 3 kat büyüyecek? Türkiye’ye daha fazla katkı sağlayacak, yolcuları bulup getirerek.
Onun için Göbeklitepe ve Karahantepe diye adlandırılan Taştepeler’de Bakanlıkta bir anlaşma yaptık. Diğer 10 tane Taştepe’nin geliştirilmesi konusunda bir THY karşılama merkezi şu anda kuruluyor. Bunun üzerinde çalışmalar devam ediyor. 5 yıllık bir program. Diğer ülkemizin değerlerini artıracak turizm, kültür alanındaki projelere destek vermeye devam edeceğiz. Bir de görünmeyen desteklerimiz var. Türk yürüyüşü oluyor. Bandı, mehteri ücretsiz taşıyoruz. Bunlar görülmeyen şeyler. Ama ülkemize katkı sağlayacak her türlü şeyde çalışıyoruz.
Avrupa’nın başka yerlerinde İspanya gibi özel çalışacağınız ülkeler olacak mı?
Şimdi biz bir sonraki tanıtım faaliyetimizi Londra’da yapacağız. İngiltere de bizim için çok önemli bir pazar. Yani Avrupa’daki kârımızın büyük bir kısmı İngiltere’den geliyor. İngiltere’den Türkiye’ye İspanya’dan daha fazla turist geliyor. Türkiye, İngiltere’de çok daha fazla biliniyor. Ama bunu tekrardan yeni birtakım formatlara koymak için tanıtım faaliyetlerimiz var.
Berlin yine bizim ilk uçtuğumuz hatlardan bir tanesi.
TÜRK HAVACILIĞININ İVMELENMESİNİN EN ÖNEMLİ DİNAMİĞİ BAŞKAN ERDOĞAN
Bizim uçuş hatları konusunda en büyük destekçimiz Cumhurbaşkanımız. Her gittiği ülkede her gelen konuklar muhakkak THY’nin uçuş haklarını soruyor, ‘sıkıntı var mıdır’ diye. Bunlar her şekilde gündeme geliyor. O açıdan son 20 sene Türk havacılığının böyle ivmelenmesinin en önemli dinamiği Sayın Cumhurbaşkanımızın havacılığa olan ilgisi. 2003 yılında THY’nin 65 uçağı vardı. Bu rakamlar hep unutuluyor. Zannediyorlar ki insanlar THY hep böyleydi. 2005 yılını ben iyi biliyorum. 2005 yılında THY’nin stratejik hedefi Iberya’nın seviyesine ulaşmaktı. Iberya, İspanyolların bayrak testi. Çünkü Avrupa hava yolları birliğinde Iberya 8, THY ise 15. sıradaydı. Iberya verilere göre büyümesine devam etmiş, şu anda 120 civarında filosunda uçağı var. Türkiye de şu anda Iberya’ya göre büyüseydi 130 uçağı olacaktı. Ben arada onu hatırlatıyorum bütün çalışanlara. THY normal verilere göre yılda ortalama %4,5 büyürdü. Öyle olsaydı 130 uçak olurdu, Atatürk Havalimanı’nda mutlu mesut yaşardık. Ama Atatürk Havalimanı en yoğun operasyonda saatte 71 operasyon yapmış. Toplam inen kalkan uçak sayısı 71’e çıkabilmiş. Daha fazla olmamış. Uçak inerdi, taksi yapamaz beklerdi. 45 dakika bir kuyruk boşalacak da uçak inecek… Yeni havalimanında saatteki operasyonlar şu anda 115’lere çıktı. Yani Atatürk Havalimanında kalsaydık biz 300 uçaktan fazla büyüyemezdik.
IMF PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE FOTOKOPİ BİLE ALINAMAYAN ZAMANLAR…
Ama Cumhurbaşkanımızın koyduğu vizyonla Türkiye’nin İstanbul’da yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. THY’nin özelleştirilmesi olmasaydı, ben o dönemleri hatırlıyorum. O zamanlar Devlet Planlama Teşkilatı vardı. IMF’nin verdiği program çerçevesinde bize ‘fotokopi alma’ deniliyordu. Ofiste fotokopi almak, ofise telefon almak Ankara’dan izne tâbiydi. Böyle büyüyebilir misin? Böyleydi yani o zamanlar… Ama ne zaman ki THY özelleşti, ne zaman ki yeni yatırımlar yapıldı, yeni havalimanları yapıldı, Türkiye’de havacılık gelişti.
Lufthansa (Alman havayolu şirketi) falan hepsi networkte arkamızda kaldı. Böyle de devam eder inşallah. Son 20 yılın getirdiği şeyler bunlar. İtalya Havayolu mesela. Battılar. Yılda 70 milyon turistin geldiği havayolu battı. Lufthansa dünya deviydi, 700 milyon dolar zarar etti. ‘Neden?’ diye sorduğumuzda ‘bunun 400 küsuru grevlerden geldi’ denildi. Bizim sendikalarımızla beraber toplu iş sözleşmelerini barış ve harmoni içinde yürütmemizin de neticeleri bunlar. Yani bir başarı birçok faktörler bir araya geldi.
İlk çeyrekte Air France zarar etti.
Biz ise geçen senekine benzer bir performans gösterdik. Herkes oyunun içine girmesine rağmen. İşte bu tür faaliyetlerle ülkemizin kendi katma değeriyle beraber birleştirerek bu başarılar elde ediliyor.
Bizim Orta Doğu’da da rakiplerimiz var. Onlarda olmayıp ülkemizde olan en önemli özellikle tarih, medeniyet ve kültür. Bu başka yerde yok. Bunu anlatıyoruz bütün dünyaya. Google’a girdiğinizde dünyada çok güzel köşeler var, onu her yerde bulabilir insan. Fakat tarihi bulamaz. Bunları yeterince anlatıyor muyuz? Anlatmıyoruz. Onun için işte yeni genel müdürümüz Türk Telekom’dan geçti. Daha çok işbirliği yapacağız.
Çin’den 2 milyon turist getirme projemiz var. Tayland, Endonezya, Malezya Avusturalya… Batı’da da Amerika, Kanada ve Meksika. Bu 11 ülkeden 10 milyon turist, 30 milyar dolar hedefimiz bu. Çünkü bunlar hep kültür ve tarih turizmine gelen grup. Bu şekilde beraber çalışıyoruz.
SÜRDÜRÜLEBİLİR HEDEFLER
Özellikle Emine Hanım’dan çevre ile ilgili çok önemli projeleri var. BM’den de ödül aldı. Elçilik yapıyor dünyada. Bir markayı gerçekten sürdürülebilir ve dünya markası yapan en önemli özellikler bir tanesi takdir edersiniz ki müşteri ile bir sadakat ve iyi kalpli bir marka olma özelliğini anlatabilmesi. Siz şimdi sürdürebilirlik, çevre dostu karbon ayak izi var dünyada bu konuda uçaklara çok fazla saldırıyorlar. Bu konuda neler yapıyorsunuz? Bu anlatımlarda tanıtımlarda bunlara ne kadar yer veriyorsunuz?
Bugün biz BM Turizm bölümü ile beraber sürdürülebilir turizm anlaşması imzalayacağız. Turizmin de sürdürebilir olması önemli. Doğa dostu olması açısından. Bizim özel bir müdürlüğümüz ve başkan yardımcılığımız var. Sürdürülebilirlik üzerine. Mesela Afrika’da bir su kuyusu açarak bu karbon off-set’e katkıda bulunuldu. Çünkü temiz suya ulaşmak için insanlar yine fosil yakıt kullanıyorlar. Bu tür projelerimiz var. Ama teknolojik olarak bir gerçek var, nedir o? Tamamen fosil olmayan yakıtla bir filo kurmak hemen hemen imkansız. Çünkü çok pahalı. Yapılan araştırmalar bunu gösteriyor.
Sürdürülebilirlik kapsamında 2050 yılında Zero Carbon Emissions programı var ve çok iddialı bir program. Emine Hanım’ın diğer yönettiği projelerde de birlikte hareket ediyoruz. Örneğin; Afrika Evi gibi… Kadınla alakalı bütün projelere, ulaşım noktasında elimizden gelen bütün çalışmayı sağlıyoruz.
KAPADOKYA’DAN SONRA ADRES FRİGYA
‘Acenteler gelecek’ dediniz, onun dışında televizyon reklamları yapacak mısınız? Buraya özel başka hangi adımları atacaksınız?
Televizyon reklamları yapıyoruz. Hem Türk Hava Yolları hem de Türkiye reklamları yayınlanıyor. Bloggerlarla iş birliği yapıyoruz. Buradan bloggerları takipçi kitlelerine uygun şekilde Türkiye’nin çeşitli yerlerine gönderiyoruz. Bu uygulamayı da belirli bir program çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Bizim bu etkinliğimizde bu programın bir parçası aslında. Türkiye tanıtımı yapıyoruz bu kapsamda. Afyon, Kapadokya, Göbeklitepe ve İstanbul gibi yerlere yoğunluk veriyoruz. Bloggerlar, yabancı gazeteciler, 170 büyük acente ve televizyon kanalları ile kampanyalar yürütüyoruz. 170 büyük acentenin içerisinde sadece Rusya’dan gelen 2 acentenin Türk Hava Yolları ile iş birliği bütçesi 500 milyon dolar. Kampanyalarımızın büyüklüğü buradan yola çıkarak anlaşılabilir. Bu konuya da oldukça önem veriyoruz. Proje kapsamında youtuberlar ile anlaşmalarımız var. Geçen seneden bugüne kadar Şanlıurfa’ya odaklanmıştık ancak bu dönem Afyon ve Frigya Vadileri’ne odaklanıyoruz. Türkiye’nin az bilinen güzelliklerini tanıtmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Örneğin; Kapadokya Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan şehirlerinden biri. Kapadokya’ya uğrayan biri Frigya’ya da uğrasın. Bunu sağlamak istiyoruz.
FİLOYA 355 UÇAK DAHA GELECEK
Kaynakların doğru kullanımına ilişkin yaptığınız açıklamada sürdürülebilirliğin öneminden bahsettiniz. Finansal anlamda sürdürülebilirlik konusunda neler yapıyorsunuz, bundan sonraki yatırımlarınız ağırlıklı olarak hangi alanlarda olacak?
Güzel bir noktaya değindiniz. Zaman zaman Türk Hava Yolları pahalı gibi şikayetler geliyor. Özellikle Amerika’dan İstanbul’a gelen yolcuların çok fazla seçeneği var. Frankfurt, Londra, Paris üzerinden gelebilir. Yolcunun bu tür alternatifleri var. Örneğin; New York-Frankfurt-İstanbul yolculuğunun maliyeti yolcuya 900 dolar. Bilet ve pazar regülasyonu noktasına değinmek istiyorum burada. Başka bir hava yolu şirketi benden yolcu almak istediğinde 100,150 dolar fark koyacak. Yolcu orada diyor ki ‘Frankfurt’a ineceksin saatlerce bekleyeceksin sonra tekrar uçağa bineceksin’ bu mantıkla uğraşmak istemiyor. İşte bu noktada 100,150 dolar fark koyacağım ki yolcu gelsin. 200 dolar yaparsam gelmez yolcu. Sistem bu şekilde işliyor. Biz bütçeye göre geçen seneki gibi bir kar yaptığımızda, 2024 yılında yatırımlara 1 milyar dolar fazladan nakit ayırıyoruz. O büyüklükte bir yatırım yapıyoruz. Bu yatırımları yapmazsak ne olur… Örneğin uçak almazsak kiralamak zorunda kalırız. Sonra filo bozulacak, daha pahalı olacak. O yüzden bizim kendi uçaklarımızı kendimizin alması gerekir. 355 tane daha Airbus uçağı sipariş verdik mesela. Sipariş ve teslimat süresi içerisinde ödeminin yüzde 40’ını gerçekleştiriyoruz. Ön ödemelerle büyük bir bütçe çıkıyor. O sebeple Türk Hava Yolları’nın kurumsal marka olarak belirli oranlarla kar etmesi gerekir. Ancak dediğimiz gibi fiyatı da istediğimiz gibi belirleyemeyiz çünkü yolcu haklı olarak gelmiyor. Böyle bir süreç ilerliyor bu anlamda.
İSPANYA’DA TANITIM FİLMİ İÇİN İZİN VERİLEN TEK MARKAYIZ
Türk Hava Yolları’nın ilk yurt dışı uçuşu Atina olarak bilinmekte. Şimdi bu uçuşlar nasıl?
Türk Hava Yolları 1947 yılında ilk yurt dışı uçuşunu Atina’ya gerçekleştirdi. 1982 yılında THY Amerika’ya uçmuyordu. Öğrenci olarak gitmiştim Amerika’ya. Brüksel’e gelmiştim. THY’nın New York’a ilk uçuşu 1988 yılında aktarmalı şekilde gerçekleşmişti. Şimdi ise haftada Fransa’ya 84 sefer yapıyoruz. Sadece buraya turist taşımıyoruz, ülkemize de turist getiriyoruz. Hedefimiz 1,5 milyon turist getirmek. Bunu hep söylüyoruz. Türkiye’yi gezdirmekle kalmıyoruz aynı zamanda anlatmaya da devam ediyoruz. Dizilerle de yer alıyoruz. Tanıtım filmi çekmek üzere İspanya’da tek izin verilen markayız. Bizim ekranlarımızda da izleyeceğiz. Gerekli sponsorlukları bu anlamda takip ediyoruz.