Birgi, Sarıyar Deresi’nin iki yamacına kurulmuş olup, tarih boyunca Friglerden Bizans İmparatorluğu’na kadar pek çok medeniyetin egemenliği altında kalmış. 13. ve 14. yüzyıllarda Aydınoğlu Beyliği’nin başkenti olan köy, 1426 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine geçmiş. Günümüzde ise tarihi dokusunu koruyarak, 171 adet tescilli eserle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altında bulunan Birgi, UNWTO’nun 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesi’nde de yer alıyor. Köydeki yapılar arasında cumbalı evler, konaklar, camiler, türbeler, hamamlar, medreseler, çeşmeler ve külliyeler bulunuyor.
Birgi’de tarım ve bahçecilik, özellikle zeytin yetiştiriciliği öne çıkıyor. Biyolojik çeşitliliğe sahip köyde, çınar, ceviz, erguvan, karaağaç, ıhlamur, kestane, mazı meşesi ve çeşitli çam türleri bulunuyor. Ayrıca, maskeli ötleğen ve maskeli örümcek kuşu gibi kuş türlerine de ev sahipliği yapıyor.
Sürdürülebilir turizm uzmanı Ferdi Akarsu, Birgi’nin 3 bin yıllık tarihi boyunca büyük yıkımlar yaşamadan günümüze ulaştığını anlattı. Akarsu, köydeki binaların taş malzemeden yapıldığı için depremlerde sağlam kaldığını ve köy halkının kültürlerini sürdürmek için büyük çaba gösterdiğini vurguladı.
Birgi’nin konumu itibariyle tarihi boyunca önemli bir yerleşim yeri olduğunu söyleyen Akarsu, köyün popülerliğinin azalmasının aslında bugünkü otantik halinin korunmasına yardımcı olduğunu ifade etti.
Birgi’nin ekolojik çeşitliliği de dikkat çekiyor. Özellikle ötücü kuş türleri açısından zengin olan köyde, 50’nin üzerinde kuş türü gözlemlenebiliyor Ayrıca, Bozdağ ve çevresi yüksek rakımları seven kuş ve bitki türlerine ev sahipliği yapıyor.