UNESCO’nun gastronomi alanında “Yaratıcı Şehirler Ağı”nda bulunan Hatay’ın tescilli lezzeti “oruk” (içli köfte), farklı pişirme teknikleriyle ramazan sofralarındaki yerini alıyor. Tescilli lezzetin zahmetli yapımı, bulgur, dana kıyma ve un karışımının su ilave edilerek belli bir süre yoğrulmasıyla başlıyor.
Daha sonra tavada kavrulan kıyma, soğan, ceviz ve maydanozla hazırlanan ve çeşitli baharatlar eklenen iç harç, şekil verilen karışımın içerisine dolduruluyor. Kızartma, haşlama, saç ya da fırında pişirilen oruk, farklı çeşitleriyle soflardaki yerini alıyor. Ana yemek olarak tüketilmesinin yanı sıra meze olarak da tercih edilen oruk, çorbalara koyularak da yenilebiliyor.
İskenderun Gastronomi Derneği Başkanı Gülşen Sökmen, içli köfte olarak da bilinen oruğun yapımının zahmetli olduğunu söyledi. Oruğun, saç, tepsi, elle şekil verilen avuç içi olmak üzere farklı çeşitlerinin bulunduğunu anlatan Sökmen, yöresel lezzetin tadının da çok güzel olduğunu belirtti.
“Oruğumuz, ramazanda, bayramlarda olmazsa olmazımızdır”
Oruğun kentte sofraların en önemli lezzetlerinden olduğunu aktaran Sökmen, şöyle devam etti “Kızartmasını, haşlamasını ya da çorbasını yaparız. Oruk çok zahmetli, masraflı bir yemektir. Yemesi de çok lezzetlidir, çerez gibi gider. Hatay’da, ramazanda herkes sofrasında muhakkak bir bulgur işi yemek ister. Bu da genelde oruğumuz olur. Bu lezzet evlerde olduğu gibi restoranlarımızda da bulunur. Düğünlerimizin ana yemekten önce ara sıcağıdır. Cenazelerde, düğünlerde ikram edilir. Oruğumuz, ramazanda, bayramlarda olmazsa olmazımızdır.”
Sökmen, mezeleri, yemekleriyle dikkati çeken Hatay’ın oruk başta olmak üzere bütün lezzetlerinin birbirinden kıymetli olduğunu kaydetti. İskenderun Ticaret ve Sanayi Odasının girişimleriyle oruğun tescilinin alındığını hatırlatan Sökmen, bu lezzetin tanıtımı için çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Sökmen, kentteki gastronomiyle ilgili fuar ve organizasyonlarda mutlaka bu lezzete yer verdiklerini anlatarak, “Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz. Türkiye’yi Hatay doyuruyor diyebilirim her ürünüyle. Oruğumuz da bu anlamda baş tacıdır. Bu lezzeti çok beğeniyorlar. Yurt dışında özellikle oruğumuz için ‘mucizevi bir ürün’ diyorlar. Bulgurun içerisinden çok lezzetli bir ürün çıkması çok beğeniliyor.” diye konuştu.
Herkesi bu lezzeti tatmaya davet eden Sökmen, ürünün dış harcının karakılçık buğdayıyla yapıldığını dile getirdi. Yöresel lezzeti yapanlardan Zeliha Gözüküçük de zahmetine rağmen oruğun sofraların vazgeçilmezi arasında yer aldığını söyledi. Oruğun hem ana yemek hem meze hem de çorbanın içerisinde kullanarak tüketilebildiğini aktaran Gözüküçük, bu lezzeti herkesin mutlaka tatması gerektiğini kaydetti.