Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye turizminin yüksek hedeflere ulaşması, turizmin 12 aya ve yurt geneline yayılması için ‘Turizm Yüzyılı’ projesini başlattı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda ilerlemek ve ülke turizmine katkı sağlamak amacıyla yeni bir proje hayata geçiriyor. “Turizm Yüzyılı” projesi tanıtım toplantısında konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Projemizin amacı 12 aya turizmin yayılması yani 6 aylık yaz aylarının dışına da çıkması, bununla birlikte deniz, kum, güneşin dışındaki konseptlerin de öne çıkması gerekiyor. Böylelikle 12 ayın tamamında turizm hareketi arttırılacak. İkinci amacımız, 3-4 şehire yayılmış olan turizm hareketimiz %80, dolayısıyla geriye kalan %20’lik kısımda 77 ilde oluyor. Dolayısıyla bu durumu dengeli hale getirmemiz gerekiyor. Üçüncü amacımız, yüksek gelirli turist oranımızı arttırmak. Bunun için rekabet ettiğimiz deniz, kum, güneş destinasyonlarının dışında kültürel varlıklarımızı, tarihimizi, doğamızı ve o bölgeye özel ürünlerimizi öne çıkarmamız gerekiyor. TÜRSAB bu çalışma programını başlatıyor. Bunun da adına ‘Turizm Yüzyılı’ dedik.” şeklinde konuştu.
Turizm Yüzyılı ile turizm, 12 aya yayılıyor
Bölgelere özgü çalışmalar yapılacağını duyuran Firuz Bağlıkaya, “Her dört ayda bir pilot bölge belirliyoruz ve o bölgenin kendi hikayelerini, kendi öne çıkan ürünlerini, kültürel varlıklarının tamamını seyahat acentaları vasıtasıyla bir ürün haline getireceğiz. Bu ürünleri de hem yurt içinde hem de yurt dışında pazarlayacağız.” dedi. Ayrıca bu süreçte sağlık, gastronomi, kültür fuarlarına daha fazla önem verileceğini ifade eden TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, yurt dışı ayağını fuarlar ve acentaların karşılıklı alışverişleri ile gerçekleşeceğini belirtti.
‘Hikayelerimizi turizme kazandırmalıyız’
Binlerce yıllık hikayeleri turizm aracılığıyla dünyaya anlatmak istediklerini söyleyen TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Ülkemizde binlerce hikaye var. Bu yaşanmışlıkları detaylarıyla birlikte hikayeleştirerek bir ürün haline getirmemiz lazım. Hikayeleri kendi aramızda birbirimize anlattığımız zaman bir kıymeti olmuyor. Ancak bunu bir ürün haline getirip, pazarda satılabilir hale getirmemiz lazım yani bir hikayenin peşinden gelen insanların bütçe problemi olmuyor. Deniz, kum, güneş üçlüsüne gelen insanlar bizi başka ülkelerle mukayese edebilir ancak bir hikayeyle yola çıkan insanların böyle bir sınırlaması olmuyor.” dedi
Firuz Bağlıkaya bu kapsamda yapılacak çalışmaları şöyle sıraladı;
– Turizm için önemli plan, envanter gibi mevcut çalışmaları derleyerek işlevli hale getireceğiz,
– Türkiye genelinde seyahat acentalarına proje kapsamında özel eğitimler vereceğiz,
– Bölgenin sahip olduğu turizm değerlerine özgü pazarlama stratejileri geliştireceğiz, tanıtım planlaması yapacağız,
– Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine uygun hedef fuarları belirleyip seyahat acentalarımızın ücretsiz katılımlarını sağlayacağız,
– Yerel efsaneleri, hikayeleri turizm amaçlı işleyerek kültürel ve sanatsal unsurlar olarak turizm ekonomisine katkı sağlayacak ürün haline getireceğiz,
– Bölgelere özgü turistik ürünlere ilişkin tanıtım materyali oluşturacağız,
– Yerel halkın turizm faaliyetindeki rolünü artırmak için destinasyon bazlı turizm çalıştayları düzenleyeceğiz, turistik değerler ve turizm ekonomisine ilişkin yerel düzeyde farkındalığın artmasını sağlayacağız.