Gravyer, çeçil, ve kaşar gibi birçok peynir çeşidinin üretildiği Kars, 2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes işbirliğinde gerçekleştirilen “Gelecek Turizmde” projesi kapsamında dünyanın 18. peynir rotası olarak seçildi.
Müze, tarihi Süvari Tabyası içinde konumlanmış olup büyükbaş hayvanların tükettiği endemik bitkilerden, ahır bölümüne, süt dolu güğümlerden yaylalardaki yaşam ve peynirin yapım sürecini anlatan bölümlere kadar geniş bir içeriğe sahip.
1100 metrekarelik dolaşılabilir alanı içinde, Kars'ta üretilen ve peynirlere tat veren endemik çiçekler de ziyaretçilere tanıtılıyor.
Kars Peynir Müzesi, Gravyer yapımı, peynir salonu, video odası, temsili Kars Garı, Kars bitki örtüsü, Ankara Gazi Garı, Kars evleri, şef ve atölye bölümleriyle zenginleşmiş bir deneyim sunuyor. Ziyaretçiler, müzede gezerek yaylalarda elde edilen sütün peynire dönüşüm serüvenini öğrenme fırsatı buluyorlar.
Müzenin müdürü Yeşim Koç, 2022 yılında faaliyete geçen müzelerinin büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Aynı zamanda Türkiye'nin ilk tematik peynir müzesi olan mekanın dünyanın en büyük peynir müzesi olduğunu vurgulayan Koç, 1734 yılında yapılmış Süvari Tabyası içindeki müzelerini 2 yıldır ziyaretçilere tanıtmaya çalıştıklarını belirtti. Ayrıca, 2023'ün başlarında yaşanan depremin ziyaretçi sayısında azalmaya neden olduğunu ancak yaz aylarında yabancı turistlerin ilgisiyle tekrar hareketlendiklerini dile getirdi. Geçen yıl 70 bin ziyaretçi potansiyeli elde ettiklerini ifade eden Koç, Kars'ın zengin kültürü ve gastronomisiyle öne çıkan bir şehir olduğunu vurgulayarak, müzelerinin bu özellikleri iç içe yansıtan bir deneyim sunduğunu anlattı.
İstanbul’dan gelen Doğu Ekspresi yolcusu Ayşegül Ongun da Kars’ı gezmeye geldiğini ve müzenin ilgisini çektiğini belirtti. Vegan olmasına rağmen peynir yapımını merak ettiğini ifade eden Ongun, Süvari Tabyası’nın mistik atmosferinin ilginç geldiğini paylaştı.