UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu bölgede, tahminen 80 bin hektarlık alanda yayılan mangrov ormanları biyolojik çeşitliliğin korunmasına önemli katkılar sağlıyor.
Ziyaretçilere, özellikle gün doğumu ve gün batımında, kıvrımlı mangrov ormanları arasında balıkçı tekneleriyle yapılan gezintiler unutulmaz anılar sunuyor. Turistler, sadece kuş seslerinin duyulduğu bu doğal cennette, güneşin ışıklarının mangrov ağaçları arasından süzülerek suya yansımasıyla büyüleniyor.
Tekne turları sırasında, su üzerinde ilerlerken adeta dar bir labirentte gezinen turistler, doğanın gizemini keşfetmenin keyfini yaşıyor.
Saloum Deltası, sadece biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda mangrov ormanlarının yüksek karbondioksit depolama kapasitesi sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir role sahip.
Bu benzersiz ekosistem, doğa severlerin ve çevre bilincine sahip olanların ilgisini çekiyor, aynı zamanda küresel çapta çevre koruma çabalarına katkı sağlıyor.