Mağarayı sanat merkezi dönüştürdü: Turistler akın ediyor

Tunuslu ressam ve heykeltıraş Ammar Belgis, yıllar sonra döndüğü köyünün yakınında yer alan terk edilmiş bir mağarayı çeşitli sanat eserleriyle süsleyerek kültürel bir mekana dönüştürdü.

Tunus Güzel Sanatlar Yüksek Enstitüsü mezunu Belgis, Tunuslu sanatseverlerin yanı sıra Arap dünyasında da tanınan bir sanatçı.

Belkis’in yıllardır emek verdiği tablolar, el yapımı biblolar ve mağrip hat sanatı eserleriyle donattığı mağara, önce memleketi Kef’te daha sonra tüm Tunus’ta ünlendi.

Altiburus Antik Kenti harabelerine yakın olmasından dolayı turistlerin de dikkatini çeken mağara, zamanla tur şirketlerinin programında yer almaya başlıyor.

Tarihi Milattan Önce (MÖ) 300-200 yıllarına kadar uzanan Altiburus Antik Kenti, Roma ve Berber savaşlarına şahitlik etmiş kadim şehirlerden.

Yerel halkın “Medina” diye isimlendirdiği kent, Tunus’ta uzun yıllar hüküm süren Kartaca İmparatorluğunun da önemli merkezlerinden biri.

YUVAYA DÖNÜŞ VE YENİ BİR HAYAT

Tunuslu sanatçı Belgis, yıllar süren sanat yolculuğunu ve ülkesine dönüş hikayesini AA muhabirine anlattı.

Uzun yıllar yurt dışında gurbette yaşadıktan sonra 1992 yılında ülkesi Tunus’a dönmeye karar verdiğini söyleyen Belgis, “Yaklaşık 20 yıl boyunca dünyanın farklı yerlerinde yer alan onlarca şehri gezdim. Bir taraftan da gittiğim şehirlerde sanatımı icra ettim. Yeni bir hayat kurmak gayesi ile vatanıma geri döndüm. Sanatımı kendi ülkemde kendi istediğim şekilde icra etmek istedim.” diye konuştu.

Ülkenin Cezayir sınırında yer alan Kef vilayetine bağlı Dahmani kasabasına yerleştiğini belirten Belgis, “Dahmani’ye yakın bu yeraltı mağarası benim yeni atölyem oldu. Bölgenin ağaçlarından, sularından ve antik Altiburus Antik Kentinin kalıntılarından esinlenerek yaptığım eserler ile donattığım mağarayı bir sanat merkezine dönüştürmem yaklaşık 5 senemi aldı.” dedi.

SANATIN VE TARİHİN MERKEZİ

Mağarayı kurmaktaki amacını anlatan Belgis, “Ziyaretçileri neşelendirmek ve bu sanat zevkini tatmalarını sağlamak için, onları tarihin derinliklerine taşıyacak eserleri sergiliyorum. Kef vilayeti yüzyıllardır sanatın ve kültürün merkezi, bölgeyi ziyarete gelen misafirlere sanatımı sunma fırsatı yakalıyorum.” diye konuştu.

“Sanat Mağarası” adını verdiği bu sanat merkezinde binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını belirten Belgis, “Mağaranın her türlü teşrifatını en ince ayrıntısına kadar titizlikle hazırladım. Kef bölgesinin kendine özgü geleneksel mirasını çeşitli formlarda sanatseverlerin zevkine sunuyorum. Ayrıca resimlerimin arasında birçok tarihi şahsiyetin portrelerini de görebilirsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

ACIKLI BİR AŞK HİKAYESİ “AŞK KUYUSU”

Mağaranın dışında taş duvarlarla çevrilmiş avlusunda bir de “aşk kuyusu” olduğunu belirten Belgis, “Bu kuyu acıklı bir aşk hikayesine ev sahipliği yapmış bir mekan. Berberi aşıklar Marcando ile Missar’ın aşk hikayesi. Missar kendisinden onlarca yaş küçük Marcando’yu tutku ile sevmesine rağmen ona söyleyemiyor. Marcando, Missar’ın ona olan aşkını düşmana karşı Altiburus kentini müdafaa ederken hayatını kaybettiği sırada öğreniyor.”

Belgis, bu aşk hikayesini şöyle anlatmaya devam etti:

“Tatlı bir sesi olan Marcando, evine su almak için her gün geldiği kuyunun başında söylediği şarkılar ile Missar’ın kalbini çalıyor. Fakat aralarındaki yaş farkından dolayı çekinen Marcando bir türlü Missar’a olan sevgisini açıklayamıyor. Rivayete göre Marcando hayatını kaybettikten sonra bu aşkı öğrenen Missar, ölene kadar hep bu kuyunun başına gelerek kederli şarkılarını söyledi.”

“SANATIMI YALNIZ İCRA ETMEK İSTEDİM”

Tunus’un kırsalında oluşturduğu bu sanat merkezinde kendisini çok mutlu hissettiğini söyleyen Belgis, şöyle devam etti:

“Sanatsal anlamda yalnızlığı seçtim. Sanat camiasından ve yetkililerin sanatıma sahip çıkmamasından dolayı yalnız kaldım. Sanatımı icra edebileceğim bir atölyeye ihtiyacım vardı, atölyem zamanla bir sanat merkezine dönüştü.”

Tunus’ta sanat alanında özel teşebbüslerin maddi engellere takıldığına dikkat çeken Belgis, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Kültür ve sanat alanında sanatçının özel yatırım yapması maddi güçle alakalı. Kendi sanat projemi buralara taşımamın bir nedeni de bu. Devletin bu alana yönelik yatırımları çok sınırlı. Burada sınırlı imkanlar ile kendi rüyamı gerçekleştirmeye çalışıyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir