Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’ın yıldızı her geçen gün parlıyor.
Kazan, son yıllarda düzenlenen çok sayıda ulusal ve uluslararası organizasyona ev sahipliği yaparak gelişme yolunda önemli mesafeler kaydediyor.
Mayıs ayında Rusya ve İslam ülkelerinin ekonomik işbirliğini geliştirme yollarını aradığı, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin ve İslam Kalkınma Bankası Başkan Yardımcısı Zamir Ikbal, Rusya’dan da üst düzey yöneticilerin yanı sıra önemli iş adamlarının katıldığı “KazanSummit 2018” zirvesine ev sahipliği yapan Kazan’da, gelecek ay Dünya Kupası maçları oynanacak.
Bu tür organizasyonlar ve turist kafilelerinin kente gelişiyle Kazan’ın önemli gelişme kaydettiği vurgulanıyor.
ZENGİN DOĞAL KAYNAKLARA SAHİP
Rusya Federasyonunu oluşturan 21 cumhuriyetten biri olan Tataristan, yaklaşık 68 bin kilometrekare yüz ölçüme sahip. Federe birimler arasında 8. sırada yer alan özerk cumhuriyette, 3 milyon 786 bin 358 kişi yaşıyor. Nüfusun yüzde 53’ten fazlasını Tatarlar, yüzde 39,7’sini Ruslar, yüzde 3,1’ni Çuvaşlar, yüzde 4’ünü ise diğer milletler oluşturuyor.
Orta İdil’in (Volga) kuzeyi ile Kama ve İdil nehirlerinin birleştiği yerde kurulu Tataristan Cumhuriyeti, Çuvaşistan, Mari, Udmurt, Başkurtistan özerk yönetimleri, Ulyanovsk (Simbir), Kirov, Orenburg ve Samara (Kuybişev) arasında yer alıyor.
Yılda 32 milyon ton petrol üreten Tataristan, zengin doğal kaynaklara sahip.
Rusların Volga adını verdiği İdil Nehrinin havzasında bin yılı aşkın süredir yaşayan Tatarlar, bir zamanlar Orta Asya’nın hakimiydiler.
Müslüman Türk halklarının en eskilerinden olan Tatarların İslamiyeti 922 yılında kabul ettikleri belirtiliyor.
Kazan Tatarlarının, İdil-Kama Bulgarlarıyla 13. yüzyılda Orta Asya’dan bu bölgeye gelen Kıpçak Türklerinin torunları olduğu ifade ediliyor.
Zamanla bazı imtiyazlarını bir biçimde kaybetse de Tataristan, Rusya Federasyonu içerinde ayrıcalıklı konumda bulunuyor.
TRAFİK DERDİ YOK
Kazan şehri, gökyüzüne bakıp hayallere dalınacak bir kent… Çevresindeki nehir ve akarsularıyla, yeşili ve tarihi eserleriyle doyumsuz görüntüler sunuyor. Dümdüz yolları, gün ışırken spora başlanan parkları ve baş döndüren güzellikleriyle insanı büyülüyor.
Kazan yürüyerek gezmek için ideal bir kent. Trafik derdi bulunmayan şehir merkezinde en uzak noktalara yarım saatte ulaşmak mümkün. Stressiz ve telaşsız yürüyüş yapılabiliyor sokaklarında… Sabah saatlerinden itibaren parkları spor yapanlar, bisikletçiler ve köpeklerini gezdirenlerle doluyor. Geceleri ise büyük parklarda sularla dans şöleni gerçekleştiriliyor.
ÜNLÜ BAUMANA CADDESİ
Başkentin ünlü Baumana Caddesi, Kazan’ın kalbi olarak tanımlayabilecek bir nokta… Cadde boyunca kafeler, restoranlar ve çeşitli ürünlerin satıldığı dükkanlar bulunuyor.
Sokak çalgıcıları, sanatçılar ve göstericiler caddeyi baştan sona festival alanına çeviriyor. Cıvıl cıvıl çok sayıda insanı, kalabalığı, her köşe başında kendine özgü yorumuyla, sesiyle ve enstrümanıyla sanatını icra eden sokak sanatçılarını İstiklal Caddesi’nde görüldüğü gibi burada da cadde boyunca adım başı müzisyenlere rastlanıyor.
Diğer yanda da ressamlar, illüzyonistler, pandomimciler, sporcular yeteneklerini sergilerken para kazanmaya çalışıyor.
Eğlencesiyle, sanatıyla, iş hayatıyla, gösterilerle, her türlü tezat ve rengin bir arada yaşadığı şehrin hemen her tarafından görülebilen yüksek bir tepeye inşa edilmiş Kazan Kremlin Sarayından gün batımını izlemek, farklı bir heyecan uyandırırken, kentin üzerinde dans eden bulutlar ve nehir enfes manzaralar ortaya çıkıyor.
KUL ŞERİF CAMİSİ
Nehir çevresindeki tarihi binalar ise içleri kadar etkileyici… Kremlin Sarayının İçerisinde Kul Şerif Camisi bulunuyor.
Adını Korkunç İvan’ın Kazan’a saldırısı sırasında hanlığı savunurken hayatını kaybeden mücadele insanı, önemli devlet adamı Kazan Hanlığının imamı Kul Şerif’ten alan caminin, ülkede İslam dininin ve devletin yeniden doğuşunu sembolize ettiği ifade ediliyor.
Orijinali 16. yüzyılda inşa edilen bugünkü hali ise 2005’te tamamlanan cami üst ve alt olmak üzere iki platform üzerinde bulunuyor. Üstü dini törenler, altı ise müze olarak kullanılıyor.
Minareleri her yandan görülen cami adeta her yandan insanları selamlıyor. Cami kendine özgü mimarisi ve süslemeleriyle göz kamaştırıyor. Camide yeniden doğuş ve gelişimi ifade eden lale sembolüne sıkça yer verilmiş… Caminin ana bölümünün kenarlarında ellibeşer metre yükseklikte 4 ana minarenin yanı sıra 2 küçük ve 2 dekoratif minare de bulunuyor. Kubbesi, Kazan Hanı’nın tacı şeklindedir.
Kul Şerif Camisi, her ne kadar Osmanlı ve Avrupa Gotik mimarisi tarzında görünse de kendine has mimari esinti taşıyor. Mavi kubbeleri ve kar beyazı görüntüsüyle kentin simge eserleri arasında yer alıyor.
UNESCO Dünya Kültür Varlığı listesine dahil olan Kazan Kremlini içinde Ortodoks Hristiyanların ibadethaneleri de bulunuyor.