Afrika’da iki asır önce Amerika ve Avrupa’ya yapılan köle ticaretinin merkezi olan Senegal’deki Goree Adası, şimdilerde ülkenin en önemli turizm noktası olarak ön plana çıkıyor.
Başkent Dakar’ın 2 kilometre açığında bulunan, 1800’lü yıllarda köle olarak satılan Afrikalıların gemilere bindirilmeden önceki son durağı olan ve bu nedenle “Dönüşü olmayan yol” adı verilen Goree Adası, her yıl çok sayıda turist çekiyor.
Afrikalıların uğradığı “insanlık dışı” muamelenin sembol ismi haline gelen Kunta Kinte’nin de tutsak olarak bekletildiği Goree Adası, Dakar Limanı’ndan her saat başı kalkan feribotlarla ziyaret edilebiliyor. Geçmişte Afrikalıların yaşadığı trajediyi turizm ve sanatla adeta dünyaya haykıran adada, bugün halen Fransız sömürgecilerin izlerine rastlanıyor.
ADADA BİN CİVARINDA KİŞİ YAŞIYOR
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’nde yer alan adada, bin civarında kişi yaşıyor. Goree’deki 28 “köle evi”nden sadece biri aslına uygun restore edilerek “Köle Evi Müzesi” olarak düzenlenmiş. Burada, kölelerin bekletildiği mahzenler, yemek yedikleri kaplar, el ve ayak bileklerine takılan prangalar başta olmak üzere o döneme ait eşyalar sergileniyor.
Afrika insanının ve gündelik hayatının resmedildiği yağlı boya tabloların yanı sıra bölgeye özgü tasarımlar da ziyaretçiler için satışa sunuluyor. Ada, siyasetçiler ile çok sayıda sanatçı ve tarihçiyi de ağırlamayı sürdürüyor.
Kapıları okyanusa açılan cami: Goree
Senegal’in başkenti Dakar açıklarında, köle ticaretinin izlerini taşıyan Goree Adası’nın tek camisi, Atlas Okyanusu’nun kıyısında bulunuyor.
Afrika’da iki asır önce Amerika ve Avrupa’ya yapılan köle ticaretinin merkezi olan UNESCO korumasındaki Goree Adası’nda bulunan camide, 1892’den beri ibadet ediliyor. Goree Camisi, yerel halkın kendi çabalarıyla dalgaların tahribatını engellemek için inşa ettiği taş duvar sayesinde okyanus dalgalarına ve zamana direniyor. Cami, okyanus manzarası ile ziyaretçilerini karşılıyor.
