“Avcılar Şehri” olarak bilinen Yezd, İran’ın Yezd eyaletinin başkentidir. Çölün ortasına bağdaş kurmuş Fars mimarisiyle adeta kumdan bir masal gibi önünüze seriliyor Yezd. Mimari yapılar, çöl atmosferiyle uyumlu bicimde pastel bir inci gibi şehre dizilmiş. İklimin doğurmuş olduğu zorluklar nedeniyle bir labirent gibi düzenlenmiş şehir palanı Yezd’e farklı bir atmosfer katmaktadır. Yezd, UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmasıyla, Zerdüşt ateş tapınaklarıyla ve ipek dokumacılığı ile tanınmaktadır.
Yezd 5000 yıllık tarihi ile İran, coğrafyasının tek tanrılı dini olan Zerdüştlük’ün merkezi ve doğduğu yerdir. Adını Sasani İmparatoru I. Yezdigirt’den alan şehir tarihi yerleri ve hayallere sığmayan mimarisiyle ilgi çekici bir İran şehridir. Şimdi bu güzel İran masalı yolculuğuna beraber çıkalım.
Yezd Tarihi Şehir Merkezi
UNESCO’ya dünyanın en eski şehri olarak giren Yezd şehir merkezi benzersiz mimarisiyle sizlere “Merhaba” diyor. Şehri keşfetmeye Yezd şehir merkezinden başlamalısınız. En eski çöl geleneklerini hala sokaklarında barındıran şehir her sokağıyla sizleri başka bir döneme götürecek. Patika patika sokaklar, her evden yükselen badgirler (rüzgâr kuleleri) karşısında hayran kalacaksınız. Merkezde yapmanız gereken en önemli şey ise şehre hakim bir tepeye çıkarak çölün tamamını sarmış badgirler tarlasını bir bardak çay ile seyre dalmak olmalı.
Mescid-i Cuma
İran’daki en büyük camilerden biri olan Mescid-i Cuma Camii Yezd’in tam merkezinde bulunmaktadır. 1365 tarihinde yapımına başlanan Cuma mescidi olarak bilinen Mescid-i Cuma Camii birçok dönemin ve tarzın motiflerini mimarisinde yansıtır. İran’daki en uzun minareye sahip olan camii giriş kapısında baştan aşağı mavi ağırlıklı çinilerle kaplıdır. Bir tane eyvandan oluşan Mescid-i Cuma Caminin mozaik kaplı kubbe ve mihrabı kendi türünün en güzel örneklerinden biridir.
Amir Chakhmaq Cami Kompleksi
15. yüzyılda Timur İmparatorluğu döneminde Yezd Valisi Amir Chakhmaq tarafından yaptırılmıştır. Chakhmaq Cami Kompleksi içinde kervansarayların, tekkelerin, hamamların, çeşmelerin ve alışveriş alanlarının bulunduğu bir ibadet kompleksidir. Üç katlı görkemli simetrik mimarisi ile gözlerinizi kamaştıran mozaik detayları dikkatleri üzerine çekmesine yetiyor. Güneş batmaya başladığında caminin oyuklarında oluşan görsel şölen ise görülmeye değer. 18. Ve 20. yüzyıllarda şehrin planlamasından dolayı müdahale görmüş olsa da hala 15. yüzyılın izlerini yansıtmaktadır. Yezd’e gittiğinizde gün batımını yakalayarak burada güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Ateşkedah
Zerdüştlük dinine inananlar için çok önemli bir yer olan Ateşkedah içerisindeki İ.Ö. 470 yılından beri yandığına inanılan ateşiyle bilinmektedir. Rahiplerin gelerek arada bir ateşi beslediği bu kutsal mekân içinde bulunan Zerdüştlük hakkında bilgi alacağınız bir müze de bulunuyor. Ziyarete açık olan Ateşkedah müzesi ve ibadethane ziyaret edilmesi gereken önemli kültürel mekanlardan biridir.
Yezd Sessizlik Kuleleri (Ölüler Şehri)
Yezd için bir diğer kutsal mekan Sessizlik Kuleleri’dir. 1960’lardan beri kullanılmamasından dolayı “Sessizlik Kulesi” olarak anılıyor. Zerdüştlük dininde ateş, su, hava ve toprak kutsal olduğundan dolayı ölüler ne gömülüyor nede yakılıyor. Bunun yerine Sessizlik Kulelerine yakın bir tepeye ölüler bırakarak yırtıcı hayvanların yemesi bekleniyor. İlginç bir cenaze ritüeli olan bu gelenek nedeniyle bölgeye “Ölüler Şehri” de denilmektedir. Sessizlik Kuleleri eski mimari yapısını hala kaybetmemiş olması nedeniyle gelen turistlerin ilgisini çeken bir bölge olmasını sağlıyor.