Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg kentinde bulunan Vilakazi Caddesi, her ikisi de Nobel Barış Ödülü sahibi Nelson Mandela ve Desmond Tutu’ya ev sahipliği yapmış olmasının yanı sıra, yakın tarihin önemli vakalarına da tanıklık etmiş bir mekan olma özelliği taşıyor.
Güney Afrika’da beyaz ırkçı rejimin 1976 yazında siyahi lise öğrencilerinin protestolarına müdahalesi sonucu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Soweto Ayaklanması’nın merkez üslerinden olan Vilakazi, dünyada genellikle Güney Afrika’nın ilk demokratik Devlet Başkanı Mandela ve ırkçılık karşıtı mücadele ikonlarından Güney Afrikalı Başpiskopos Desmond Tutu’ya ev sahipliği yapmış olmasıyla biliniyor.
Kenti ziyaret eden turistlerin gidilecek yerler listesinde çoğunlukla üst sıralarda yer alan bu cadde, ziyaretçilerine keyifli bir yerel yerleşim yeri deneyimi yaşatıyor.
Mandela’nın ve Tutu’nun evleri
Mandela’nın hapisten çıktıktan sonra yaşadığı ve “benim için dünyanın merkeziydi” diye nitelendirdiği “Mandela Evi”, namı diğer “No. 8115”, 1997’den bu yana müze olarak kullanılıyor ve ulusal miras listesinde yer alıyor. Tek katlı, bir kaç odalı, küçük bir yer olan bu müze ev, Mandela’ya ait eşya ve fotoğraflara ev sahipliği yapıyor.
ABD’li efsanevi boksör Sugar Ray Leonard’ın, Mandela’ya hediye ettiği dünya ağır boks şampiyonası kemeri geçen ay bu müzeden çalınmıştı. Cadde üzerinde yer alan Tutu’nun evi ise halkın ziyaretine kapalı. Dönemin apartheid hükümetine karşı siyahi bir din adamı olarak mücadelesiyle 1984 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi olan Tutu, geçen yıl 90 yaşında hayata gözlerini yummuştu.
Vilekazi sakinlerinden Shaarauk Motau, Mandela ve Tutu’nun ikamet etmiş olduğu bir caddede yaşamaktan duyduğu gururu dile getirerek, “Burası dünyada iki Nobel ödülüne ev sahipliği yapmış tek cadde.” dedi.
1976 Soweto Ayaklanması ve Hector Pieterson
Motau, caddenin ismini, ülkenin beyazlara ders veren ilk siyahi akademisyeni olarak bilinen Benedict Wallet Vilakazi’den aldığını söyledi. Vilakazi Caddesi’nin yakın tarihin önemli anlarına tanıklık ettiğini kaydeden Motau, 16 Haziran 1976’da apartheid rejiminin yüzlerce siyahi Güney Afrikalıyı katlettiği Soweto Ayaklanması vakasının da bunlar arasında yer aldığını belirtti.
Motau, dünyada Güney Afrikalı fotoğrafçı Sam Nzima’nın meşhur Soweto Ayaklanması fotoğrafındaki “vurulmuş çocuk” olarak da tanınan Hector Pieterson’ın, bu katliamda hayatını kaybettiğine değinerek, “Henüz 13 yaşında olan Pieterson, o gün orada öldürülen en genç insandı. Ama ilk vurulan kişi o değildi.” dedi.
Hector Pieterson Müzesi’nin de yine bu cadde çevresinde bulunduğunu hatırlatan Motau, ziyaretçilerin bu müzede olaya ait çok sayıda belge ve fotoğrafa ulaşabileceğini kaydetti.
Yerel siyahi topluma istihdam yaratıyor
Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle ününü giderek pekiştiren caddenin üstünde bulunan özel tasarım kıyafet ve takı mağazalarında, özgün Afrika motifleriyle süslenmiş göz alıcı ürünler ziyaretçileriyle buluşurken, çevredeki restoranlar yerel mutfaktan çeşitli tatlar sunuyor.
Cadde üzerinde bulunan bir yerel tasarım kıyafet mağazası Mbobo çalışanlarından, genç kadın girişimci Zınite Njozela, Vilekazi’nin uluslararası alandaki şöhretinin, yerel ekonominin kalkınmasına önemli katkılar sağladığını belirtti.
Njozela, “Burası, özellikle çevredeki siyahi topluma istihdam yaratıyor. Ayrıca yerel sanatçılar da burada yeteneklerini sergileme fırsatı buluyor.” dedi.